Ceza Hukuku; İçerisindeki İlkeler
Ceza Hukuku Nedir?
Ceza hukuku, ceza ve suç üzerine olan kelimeleri detaylı bir şekilde inceleyen kamuya bağlı kamu hukuku dalıdır. Ceza hukuku genel olarak ceza yargılanmasını içerisinde barındırırken aynı zaman da dar bir görüş içerisine alındığında ceza hukuk sürecinin yargılanmasının dışında kalmaktadır. Ceza hukuku kendi içerisinde genel ve özel olarak ikiye ayrılmaktadır. Genel ceza hukukuna bakıldığı zaman burada ceza hukukunun genel ilkeleri, ceza hukukunun içerisinde barındırdığı maddi ve manevi tanımlamalar, ceza kelimesinin tam olarak anlamı, suç ve ceza üzerine kavramlar gibi birçok teori bulunmaktadır. Özel ceza hukukunda ise ülkenin genel kanun durumları, kendi özelleştirdiği kendi içerisinde kapsamlı aldığı cezalardır. Bu konuda alanında başarılı bir çok avukat ile sağlıklı bir süreç geçirilmektedir.
Tarihte Ceza Hukuku
Tarihte kanunlar ilk olarak Sümerler tarafından oluşturulmuştur. . Milattan önceki yıllara dayanan bir kanun süreci bulunmaktadır. Kanunlar Sümerler tarafından yazılmıştır ve o zamanın şartlarına göre bazı kanunlar eleştirilmiştir. Ceza hukuku olarak Babil kanunları, Babil hukukuna göre esas kırılmıştır. Buna ise Hammurabi Kanunları denilmektedir. Farklı bölgelere göre çeşitli kanunlar bulunmaktadır. Yunan, Lagaş gibi çeşitli yerleşkelerin farklı kanunları da yer aldığı söylenmektedir.
Ceza Hukuku İçerisindeki İlkeler
Ceza hukuku içerisinde 2 adet önemli ilke yer edinmektedir. Bunlardan ilki suçta ve cezada kanunilik olarak belirtilen ilkedir. Diğeri ise suç ve ceza da kusur olarak belirtilen ilkedir. Bunlar kanun içerisinde detaylandırılarak belirli süreçlerden geçmektedir. Kişilerin durumlarına, nedenlerine, çözümlerine göre çeşitlendirilir ve sonucun ona göre şekillendirildiği süreçler olarak belirtilmektedir.
Suç ve Cezada Kanun İlkesi
Burada ilk olarak suç ve karşıt olarak cezanın kanun tarafından belirleyici nitelik taşımaktadır. Türk Ceza Kanunu’nda da belirtilen maddeler ile birlikte suç herkes tarafından çeşitli tanımlamalara yer verilecek bir kavram değildir. Türk Ceza Kanunu’nda kanun tarafından suç olarak belirtilmeyen hiçbir duruma çeşitli cezalar verilmemektedir ve aksi durum karşısında bir takım güvenlik soruşturmaları da başlatılmaktadır. Kanun suç olarak belirtmediği sürece suça güvenlik tedbiri gibi herhangi bir uygulama yapılmamaktadır. Suç tanımı kanunun belirttiği durumlar sonucunda ceza alan bir kavramdır. Kanuni olarak belirtilen ilke de suçun üzerinde durulduğu zaman suç olarak kabul edilmemiş ise ilerleyen süreçlerde yeniden gündeme getirilerek suç olarak belirtilmesi de mümkün değildir. Kanun suça suç olduğu için ceza verebilir, ancak dışarıda farklı bir kişi kanun içerisinde bulunmayan kişi suçu suç olarak gördüğü için bir ceza vermesi mümkün değildir. Türk Ceza Kanunu’nda da bu açıkça ve net olarak belirtilmiştir. Bunun dışında farklı bir davranış sergileyen, farklı bir durum ile karşı karşıya kalınmasını sağlayan kişiler için farklı yaptırımlar uygulanmaktadır. Burada son söz genel olarak kanunilik ilkesinde belirtilen durumlar sonucunda söylenmektedir.
Suç ve Ceza Kanunu Kusur İlkesi
Ceza hukuku içerisinde suç genel olarak ifade edildiği zaman bir kişinin isteyerek ve bilerek, bilinci yerinde olarak yaptı suçlardır. Kişinin cezasını ceza olarak belirtilip kusur olarak ceza alabilmesi için yaptığı suçun isteyerek ve bilerek yapması belirtilmektedir. Kesinlik olarak bir ifade söylenilmesi gerekirse bilinci yerinde olarak yapılan her suçun çeşitli cezalar tarafından sonucu ile karşılaşması gerekmektedir. Bir kusur, bir suçtur. Bir kişinin suç işlemesi demek kusur işlemesi demektir. Yaptığı kusur sonucunda da cezasının alması gerekmektedir. Burada bakılan en önemli durum bilerek ve isteyerek bu suçu işlemesidir. Aksi takdirde farklı yaptırımlar uygulanmaktadır. Yine Türk Ceza Kanununun maddesinde de yer aldığı gibi herkes kendi yaptığı cezadan sorumludur. Başka bir kişinin bu cezadan sorumlu tutulması mümkün değildir. Kusuru kim işledi ise bedeli onunla ödenecektir. Farklı bir kişinin işlemediği bir suç yüzünden, işlemediği bir kusur yüzünden ceza alması Türk Ceza Kanunu içerisinde de uygun görülmemektedir.
Suç Ögeleri
Birçok avukat ve birçok bu konuda bilgili kişiler ile bu konuda aydınlanılması mümkündür. Burada Avukat Melih Saatçı kafalarda ki bütün sorulara detaylı bir şekilde çözümler bulmaktadır ve sizleri rahatlatmaktadır. Bir konuda işi bilene bırakmak önemlidir. Bir kişinin bir suç işlemesi üzerine cezalandırılması için belirli unsurları bünyesin de barındırması gerekmektedir. Bir takım unsurlar yer almaktadır. Bunlar;
- Kanuni öge
- Maddi ögeler
- Hukuka yapılan çeşitli suçlamalar
- Çeşitli manevi suçlar gibi birtakım ögelere ayrılmaktadır.
Kanuni Öge/Unsur
Ceza Hukuku içerisinde yer alan alt başlıklarda ilki Kanuni öge, işlenen suç sonucunda cezanın kanun içerisinde belirtilen suç üzerine uygunluk olarak eş de olmasıdır. Tipiklik anlamı da verilmektedir. Herhangi bir suç işlenirken karşı tarafın rızası olmadan yapılan işler sonucunda kanun tarafından belirtilen cezaların alınması durumunda uygulanan unsurlardır. Örneğin bir hırsızın hırsızlık yaptığı sırada bir kişinin rızası olmadan herhangi bir eşyasını bilerek ve isteyerek kendisine alması durumunda o kişiye kanuni olarak cezalar uygulanmaktadır. Fakat hırsız malı, yani kendisine ait olmayan bir malı asıl sahibinin rızası olarak alıyorsa burada kanun dışında farklı yaptırımlar uygulanmaktadır. Çünkü burada bir rıza söz konusu yer almaktadır. Fakat rıza söz konusu olmadan bir mal alınma durumu varsa ceza hukuku kanun yollarına göre cezalar uygulanmaktadır.
Maddi Öge
Bir suçun suç olarak kabul edilmesi için kişinin suç işlenmesi beklenmektedir. Burada anlam olarak detaylandırılırsa, kişinin kendisinin bilerek ve isteyerek suç işlenmesi ile gözle görülen bir değişim yaşatmasıdır. Somut olarak değil de daha çok somut olarak görülmektedir.
Hukuka Yapılan Çeşitli Suçlamalar
Ceza hukuku içerisinde, işlenen suç hukuk düzenlemelerine uymayan bir durumda ise burada hukuka yapılmış bir suç olarak kabul edilmektedir. İlkeler doğrultusunda kanuni olarak bir suç kesinlik kazandıysa kanuna aykırı olarak da adlandırılmaktadır. Bazı durumlar da hukuka uygunluk sürecine bakılmaktadır. Burada bir takım fiilen gerçekleştirilen hareketlere bakılmaktadır. Ardından gerekli işlemler uygulanmalıdır. Süreç esnasında Türk Ceza Kanunu’nun getirdiği durumlarda çalışmalar ortaya çıkarılmaktadır. Burada birçok ilke, unsur gibi maddeler yer almaktadır.
Çeşitli Manevi Suçlar
Ceza hukuku içerisinde birtakım ilkeler bulunmaktadır. Bu ilkelerin içerisindeki unsurların sonuncusu olarak manevi ögeleri barındıran son unsur yer almaktadır. Burada suçu işleyen kişinin bilincinin yerinde olması ile birlikte kasten bir suç işlemesi durumudur. Diğer bir deyişle bu unsur herhangi bir şekilde kusursuz olarak yapılmış herhangi bir suçun ve cezanın olmadığı unsurunun yansıması olarak belirtilmektedir. Diğer bütün söylenen ilkeler kişinin ne kadar suç işlediğini ortaya çıkarsa da kişi tarafından herhangi bir şekilde kasten, manevi ve kanuni unsur yok ise burada kişiye bir ceza yaptırımı uygulanmamaktadır. Sonuç olarak belirlenen farklı bir ceza yaptırımı burada uygulanmaktadır. Hukuk ya da maddi ve kanuni olarak belirtilen tipik unsurlar kişinin suç işlediğini ne kadar ortaya çıkarsa da bilerek ve isteyerek bir manevi unsur barındırmıyor ise kişiye bir ceza yaptırımı uygulanmamaktadır. Burada daha önce de söylendiği gibi farklı yaptırımlar uygulandığı Türk Ceza Kanunu içerisinde belirtilmektedir.