Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası
Cinsel İstismar Nedir?
Cinsel istismar, bir kişinin başkası veya başkaları tarafından cinsel olarak suiistimal edilmesi durumuna verilen genel isimdir. Cinsel istismarda kişi istemediği halde bir başkasının veya başkalarının cinsel yönelimlerine hedef olur. Bu sucun mağdur üzerinde hem fiziksel hem de psikolojik etkileri olmaktadır. Peki, çocuğun cinsel istismarı suçu ve cezası nedir?
Ne yazık ki her toplumda cinsel istismar suçları işlenmektedir. Üstelik yaş, meslek, sosyal sınıf ve cinsiyet fark etmeksizin yüzlerce kişi cinsel istismara uğramaktadır. Ancak özellikle çocukların ve kadınların daha fazla cinsel istismara uğradığı söylenebilir.
Çocukların Cinsel İstismarı Kavramı
Cinsel istismar eylemlerinin tamamı bir suç olarak görülmektedir. Fakat çocukların cinsel istismarı suçu ve cezası Türk Ceza Kanunu’nda özel olarak değerlendirilmektedir. Çünkü belirli yaş gruplarında yer alan çocukların cinsel eylemlere yönelik rızasının bulunması mümkün değildir. Ayrıca çocukların cinsel istismarları oldukça büyük psikolojik ve sosyolojik sorunlara neden olmaktadır.
Cinsel suçlar temelde 3’e ayrılır. Bunlar aşağıdaki gibidir:
- Cinsel saldırı suçu: Bedensel temas ile işlenen her türlü cinsel eyleme verilen genel isimdir.
- Cinsel taciz suçu: Fail ve mağdur arasındaki bedensel temas haricinde yaşanan cinsel istismar suçlarına verilen isimdir. Bu suçlar halk arasında laf atma, sözlü taciz, cinsel tehdit mesajları olarak bilinmektedir.
- Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu: 15-18 yaş arasındaki çocuklar ile cinsel ilişkiye girmeye verilen isimdir. Ancak bu suçta çocuğun kendi rızası bulunmaktadır. Dolayısıyla bu suç çocuğun cinsel istismarı suçundan farklı olarak değerlendirilir.
Türk Ceza Kanunu’nda çocuklara yönelik cinsel istismar suçu yaşa göre sınıflara ayrılır.
Ancak bu ayrımda yalnızca mağdur çocukların yaşları yer almaktadır. Dolayısıyla suçu işleyen failin 20 yaşında veya 80 yaşında olmasının bir önemi yoktur. Ayrıca çocukların cinsel istismarı suçunda herhangi bir cinsiyet ayrımı bulunmamaktadır. Bu nedenle erkek çocuklara veya kız çocuklara yönelik işlenen tüm suçlar aynı kapsamda değerlendirilir. Bunların yanında; bir bayan bir bayana karşı, bir erkek de bir erkeğe karşı da suç işleyebilir. Yani fail ve mağdurun karşı cinsten olması şartı bulunmamaktadır.
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası; Çocukların Hukuki Olarak Yaş Sınıfları
Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme içerisinde yer alan ifadeye göre 18 yaşından küçük kişilere çocuk adı verilmektedir. Dolayısıyla Türk Ceza Kanunu da bu kişilere karşı işlenen cinsel suçlar çocuğun cinsel istismarı suçu ve cezası kapsamında değerlendirmektedir. 18 yaşından büyük kişiler karşı işlenen cinsel suçlar ise TCK Madde 102 Cinsel Saldırı maddesine göre değerlendirilir.
18 yaşından küçük her birey çocuk olarak değerlendirilir. Ancak Türk Ceza Kanunu’na göre çocukların belirli sınıfları da vardır. Bu kategoriler aşağıdaki gibidir:
- 15 yaşını tamamlamamış çocuklar: 15 yaşını henüz tamamlamamış kız veya erkek çocuklara verilen isimdir. Bu kategorideki çocuklara karşı işlenen suçlarda, çocuğun rızasının olmadığı kabul edilir. Ayrıca bu kategoride yer alan 12 yaş altı mağdur çocuklarda suçun cezası daha ağırdır.
- 15 yaşını tamamlamış algılama yeteneği gelişmiş çocuklar: Bu kategorideki çocukların cinsel davranışın mahiyetini ve sonuçlarını anlayabilme kapasitesinin olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla 15 yaşını tamamlamış ve algılama yeteneği gelişmiş çocuklarda cinsel özgürlüğe saygı duyulur. Ancak çocuklar 18 yaşından küçükse yine de çocuk kategorisinde yer alır. Dolayısıyla bu çocuklarla cinsel ilişkiye giren kişiler TCK 104 Reşit Olmayanlarla Cinsel İlişki Suçu maddesine göre suç işlemiş olur.
- 15 yaşını tamamlamış algılama yeteneği gelişmemiş çocuklar: Bu kategoride yer alan çocukların cinsel eylemin mahiyetini ve sonuçlarını anlayabilme kapasitesinin olmadığı kabul edilmektedir. Dolayısıyla eğer mağdur çocukların rızası olsa bile bu rıza geçerli sayılmaz. Ancak bu durumlarda mağdur çocuğun ve velisinin adli tıp raporuna ihtiyaç duyulur.
Türk Ceza Kanunu’nda Çocukların Cinsel Dokunulmazlığını Koruyan Madde
Türk Ceza Kanunu, çocukların cinsel dokunulmazlığını korumayı amaçlayan koruyucu maddelere sahiptir. Çocuğun cinsel istismarı suçu ve cezası hakkında bilgi içeren madde Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesidir. Bu madde birden fazla bentten oluşur. Kanuna göre çocuğun cinsel istismarı suçunun birkaç kategorisi bulunmaktadır. Bunlar aşağıdaki gibidir:
- Basit cinsel istismarı suçu
- Nitelikli cinsel istismarı suçu
- Çocukların cinsel istismarının netice sebebiyle ağırlaştırılmış halleri
Çocuğun cinsel istismarı suçunun kim tarafından ve ne şekilde işlediğinin büyük bir önemi vardır. Örneğin bir öğretmenin kendi öğrencisine karşı cinsel istismarda bulunması ile herhangi bir kişinin tanımadığı bir çocuğa karşı cinsel istismarda bulunmasının cezai farklılıkları vardır.
Türk Ceza Kanunu’na Göre Çocuğun Basit Cinsel İstismarı Suçu
Türk Ceza Kanunu’na göre 15 yaşını tamamlamamış veya 15 yaşını tamamlasa da algılama yeteneği gelişmemiş çocuklara karşı işlenen basit cinsel istismar suçları aşağıdaki gibidir:
- Uzaktan sözle veya davranış ile gerçekleştirilen cinsel suçlar (Örneğin sözlü taciz veya cinsel uzvun uzaktan gösterilmesi)
- Vücuda organ veya cisim girmesi olmadan gerçekleştirilen cinsel eylemler
Bu suçların cezası ise şu şekildedir:
- Sarkıntılık düzeyindeki cinsel suçlarda 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası (TCK 103/1 ikinci cümle)
- Basit cinsel istismar suçu işleyen kişi 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası (TCK 103/1 birinci cümle)
Basit cinsel istismarı suçu ve cezasının detayları ise şu şekildedir:
- Mağdur 12 yaşını tamamlamamış ise basit cinsel istismar suçunda 10 yıldan az ceza verilemez. (TCK 103/1 birinci cümle)
- Mağdur 12 yaşını tamamlamamış ise sarkıntılık durumunda 5 yıldan az ceza verilemez. (TCK 103/1 birinci cümle)
Türk Ceza Kanunu’na Göre Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı
Çocuğun cinsel istismarı suçu ve cezası kapsamında değerlendirilen ikinci kategori nitelikli istismardır. Çocuğun vücuduna organ veya cisim sokulması ile gerçekleştirilen cinsel saldırıya nitelikli cinsel istismar adı verilir. Bu noktada organ veya cisim sokulan yerin cinsel organ olmasının şartı yoktur. Ayrıca organın veya cismin ne kadar girdiğinin de kanuni olarak bir önemi yoktur.
Ayrıca aşağıdaki durumlar nitelikli cinsel istismarın cezasını artıran unsurlardır:
- Mağdur ile fail arasında akrabalık bağının bulunması
- Suçun vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma gözetme görevi üstlenen kişiler tarafından gerçekleştirilmesi
- Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması
- Suçun birden fazla kişi tarafından ve insanların toplu olarak yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıklardan yararlanılması
- Cebir, fiziksel güç kullanarak suçun işlenmesi durumu
Türk Ceza Kanunu’na Göre Çocuğun Cinsel İstismarı Cezasını Ağırlaştıran Durumlar
Çocuğun cinsel istismarı suçu ve cezası için kanunda belirlenmiş bazı ağırlaştırıcı durumlar vardır. Bu durumlar aşağıdaki gibidir:
- Kasten yaralamanın ağır neticelerinin olması: Mağdur çocuk üzerinde uygulanan cebrin, basit tıbbi müdahalelerin ötesinde bir tedavi gerektirdiği durumlardır. Bu durumda fail çocuğun cinsel istismarının dışında ‘kasten yaralama’ suçundan da yargılanır.
- Mağdurun beden ve ruh sağlığının bozulması: Mağdur çocuğun AIDS, frengi gibi cinsel hastalıklar kapması, çocuk yapmasını engelleyecek durumların oluşması veya kalıcı psikolojik sorunlarının oluşması durumlarıdır.
- Mağdurun ölmesi veya bitkisel hayata girmesi: Mağdur çocuğun olay sırasında veya sonrasında ölmesi ya da bitkisel hayata girmesi durumudur. Bu durumda fail kişi hem kasten insan öldürme suçundan hem de cinsel istismar suçundan yargılanır.