İnanç Düşünce ve Kanaat Hürriyetinin Kullanılması Suçu ve Cezası ( TCK m.113 )
Bir başkasının özgürlüğünün kısıtlanması, bu kısıtlamanın türü dahilinde suç unsuru olarak kabul etmekte ve davanın türüne uygun olarak gereken yargı- cezalandırma işlemleri yapılmaktadır. Bu bağlamda son zamanlarda en sık karşılaştığımız İnanç Düşünce ve Kanaat Hürriyetinin Kullanılması Suçu ve Cezası ( TCK m.113 ) kapsamında işlenen suçlar da Hürriyete Karşı Suçlar bölümü dahilinde değerlendirilmektedir.
İnanç Düşünce ve Kanaat Hürriyetinin Kullanılması Suçunun Tanımı
İnanç Düşünce, Kanaat Hürriyetinin Kullanılması Suçu ve Cezası ( TCK m.113 ) kapsamında bu suç; bir kişi ya da topluluğun inandığı siyasi, dini, felsefik düşüncelerin tehdit yolu ve buna ek olarak fiilen yapılan davranışlar ile engellenmeye çalışması olarak tanımlanabilir.
Ayrıca buna ek olarak kişilerin düşüncelerinin değiştirilmeye çalışılması; fikirlerini açıklamak ya da yayımlamak gibi durumlardan men edilmesi gibi eylemlerin sergilenmesi de yine bu suç dahilinde kabul edilmektedir.
İnanç Düşünce ve Kanaat Hürriyetinin Kullanılması Suçuna Dair Belirtilen Suç Unsurları
İnanç düşünce ile kanaat hürriyetinin kullanılması suçu; bir kişiyi inandığı düşüncelerden, dini inancından ya da felsefi düşüncelerinden vazgeçmeye ya da değiştirmeye zorlamak yönünde işlenebilmektedir.
Ya da dini inançlar dahilinde ibadetlerin, ayinlerin toplu halde yapılmasını zorlamak; toplu halde yapılmak istenen ibadetlerin de engellenmesine neden olmak gibi durumlar da aynı şekilde inanç düşünce ile kanaat hürriyetinin kullanılması suçuna dair belirlenen suç unsurlarıdır. Ve bu suçu işleyen kişiler, belirtilen engellemelerin içeriğine ve yaptıkları faaliyetlere göre cezalandırılmaktadırlar.
İnanç düşünce, kanaat hürriyetinin kullanılması suçuna dair bir örnek verecek olursak; inancı dolayısı ile baş örtü takan bir kadının baş örtüsü zorla çıkarılmaya çalışılırsa işte bu bahsedilen suçun temelini oluşturan bir durum olmaktadır.
Kanaat Hürriyetinin Kullanılması Suçu İçin Belirlenen Ceza
İnanç Düşünce, Kanaat Hürriyetinin Kullanılması Suçu ve Cezası ( TCK m.113 ) dahilinde bu suçu işleyen kişiler, suçun yukarıda belirtilen nitelikleri dahilinde cezalandırılırlar. Bu ceza da 1 yıldan 3 yıla kadar değişebilecek hapis cezasıdır. Ayrıca bu konuda işlenen diğer suçların türüne göre farklı fıkralardaki ceza işlemleri geçerli kılınmaktadır.
Suçun; silah yolu ile işlenmiş olması, bir ya da birden fazla kişinin suç içerisinde birlikte yer alması, suçu işleyen kişinin kendisini farklı bir hale getirerek gizlenmesi ya da semboller ile kimliğini gizlemeye çalışarak bu suçu işlemesi durumunda cezanın miktarı 1 kat arttırılır. Buna ek olarak kamu görevinin kötüye kullanılması, var olan örgütlerin korkutucu güçlerinden yararlanmak gibi durumlarda da ceza yine 1 kat arttırılmaktadır.
Suçun Zaman Aşımına Uğrama Süresi
İnanç düşünce, kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme suçunda eğer 1 yıl ya da daha az bir süre ile hapis cezası kararı verilmiş ise, bu suç fail için para cezasına dönüştürülebilmektedir. Ancak 2 yıl ya da 2 yılın üzerinde verilen hapis cezaları para cezasına dönüştürülememektedir.
Bu davada tarafların uzlaşması gibi bir durum söz konusu değildir. Yani davanın uzlaşmaya açık bir dava olmadığını belirtmek gerekmektedir. Şikayetçi olan kişi şikayetinden vazgeçse dahi dava devam eder. Buna engel olacak tek durum zaman aşımıdır. Zaman aşımına uğrama durumu olduğunda dava otomatikman düşer.
İnanç düşünce, kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme suçundan açılan bir dava için zaman aşımı olarak 8 yıl belirlenmiştir. 8 yıla kadar dava her an soruşturulabilir ancak bu sürenin sonunda dava düşmektedir.