Velayet Nedir, Ortak Velayet Ne Demek? 2023 Güncel
Velayet Nedir?
Velayet; küçüklerin ve istisnai olarak kısıtlı ergin çocukların korunmasını, bakımını ve çeşitli açılardan yetiştirilmesini sağlamak için, anne ve babanın, çocukların kişiliklerinin ve malvarlıklarının korunmasıyla, onların temsili hususunda sahip oldukları hak, yetki ve ödevlerdir. Bu tanımdan yola çıkarak, velayetin, çocuğun şahıs varlığına, malvarlığına ve temsiline dair hak, yetki ve ödevleri kapsadığını ifade edebiliriz. Velayet nedir? başlığı altında, velayet müessesini daha yakından inceleyelim.
Velayet hakkı, kişiye sıkı sıkıya bağlı mutlak bir haktır. Hukuki niteliği itibariyle, velayet hakkının bir başkasına devri mümkün değildir. Aynı şekilde, velayet hakkından feragat edilmesi de söz konusu değildir. Özellikle vurgulamakta fayda var ki, velayet, anne ve baba için değil; çocuk içindir. Dolayısıyla, velayetin kullanılmasında her zaman çocuğun menfaati üstün tutulmalıdır. Çocuğa dair konularda esas alınması gereken asli ilke, çocuğun yüksek yararı ilkesidir.
Çocuğun bakımı, korunması, temsili, eğitimi, bedensel ve ruhsal iyiliği anne ve babanın sorumluluğundadır. İdeal olan, çocuğun anne ve babasının müşterek sorumluluğu altında ve aile ortamında bulunmasıdır. Fakat, bu ideal durumun her zaman için sağlanması mümkün değildir. Çocuğun menfaatini gerektiren herhangi bir durumda, somut durumun özellikleri ve koşulları değerlendirilmeli ve velayet kurumuna ilişkin düzenlemede bulunulmalıdır.
Anne ve babaya ya da çocuğa dair koşullar sebebiyle velayette değişik söz konusu olabileceği gibi çocuğa dair alınabilecek en ağır tedbir olan velayetin kaldırılması da bahse konu olabilir. Velayet nedir? sorusu başta olmak üzere, velayet kurumuna ilişkin merak konusu hususların ele alındığı makalemizin dikkatle okunmasını tavsiye ediyor, velayet müessesesine dair hukuki iş, işlem, uyuşmazlık ve davalarda avukat yardımı alınmasının en doğru yaklaşım olacağını belirterek içeriğimize devam ediyoruz.
Velayet, çocuğun şahıs ve malvarlığı açısından annesine ve babasına sadece hak ve yetki tanımaz; bununla birlikte, anne ve babaya birtakım yükümlülükler de getirir. Yani velayet, çift yönlüdür. Çocuğun şahıs varlığı bakımından velayetin kapsamına, ilk olarak çocuk üzerinde egemenlik hakkı girer. Nitekim, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 335’inci maddesinde; “Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Ayrıca, Kanun’un 339’uncu maddesinde hüküm altına alınan; “Çocuk, ana ve babasının rızası dışında evi terkedemez ve yasal sebep olmaksızın onlardan alınamaz.” düzenlemesi de egemenlik hakkına işaret eder. Çocuğun şahıs varlığı bakımından velayetin kapsamına giren bir başka hak ise çocuğa ad koyma hakkıdır. 4721 sayılı Kanun’un 339’uncu maddesi uyarınca, çocuğun adını annesi ve babası koyar.
Çocuğun şahıs varlığı bakımından velayetin kapsamına giren bir başka hak, çocuğun yerleşim yerinin belirlenmesi hakkıdır. TMK m.21 uyarınca, velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, anne ve babasının yerleşim yeridir. Şayet anne ve babasının ortak yerleşim yeri bulunmuyorsa, çocuğun kendisine bırakıldığı annenin ya da babanın yerleşim yeri çocuğun da yerleşim yeridir.
Velayetin kapsamına giren bir diğer husus ise çocuğun eğitimidir. Çocuğun eğitimi de şahıs varlığı bakımından velayetin kapsamına girer. Nitekim, TMK m.339’da anne ve babanın, çocuğun menfaatini dikkate almak kaydıyla bakım ve eğitim konusunda gerekli kararları alacağı ve uygulayacağı düzenlenmiştir. Keza TMK m.340 düzenlemesi de bu konuyu destekler niteliktedir.
Çocuğun malvarlığı bakımından velayetin kapsamına giren hak, yetki ve ödevler ise çocuğun malvarlığının yönetilmesi, kullanılması ve korunmasına ilişkindir. 4721 sayılı Kanun’un 352’inci maddesinde; ”Ana ve baba, velâyetleri devam ettiği sürece çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip ve bununla yükümlüdürler; kural olarak hesap ve güvence vermezler.” düzenlemesi hükme bağlanmıştır.
Çocuğun malvarlığının yönetilmesi, çocuğa ait malvarlığının korunmasını da içerir. Çocuğun mallarını yöneten anne ve babanın yeteri kadar özen göstermemesi halinde hakim, çocuğun menfaati gereği malların korunması amacıyla uygun önlemler alır. Örneğin malların yönetimine ilişkin talimat verebilir ve bu talimat gereği verilen bilgi ve hesabı yeterli görmediği takdirde malların tevdi edilmesine ya da güvence gösterilmesine karar verebilir.
Ortak Velayet Nedir?
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 336’ıncı maddesinde; “Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.” düzenlemesi hüküm altına alınmıştır.
Bahse konu düzenleme uzun bir müddet zarfında boşanmada velayetin anne ya da babadan yalnızca birine verilebileceği, boşanmanın ardından anne ve babanın velayeti beraber kullanmalarının söz konusu olmayacağı şeklinde algılanmış, yorumlanmış ve uygulanmıştır. Fakat, zamanla birçok ülkede boşanmanın ardından ortak velayete olanak tanıyan hukuki düzenlemeler yapılması, Türk hukuk düzeninde de boşanmanın ardından ortak velayetin mümkün olup olamayacağı tartışmasını gündeme taşımıştır.
Boşanmanın ardından, anne ve babanın çocuk üzerinde müşterek velayet hakkını haiz olup olamayacağı hususunda Yargıtay’ın son içtihatları incelemek yararlı olacaktır. Yargıtay son içtihatlarında ortak velayete dair yabancı mahkeme kararlarının tanınması yönünde kararlar vermiştir. Öğretide, çocuğun üstün yararının gerektirmesi halinde ortak velayete imkan tanınmasının, çocuğun üstün yararı ilkesi bakımından isabetli bir çözüm olacağı vurgulanmaktadır..
Velayet Davası
Velayet; küçüklerin ve bazı hallerde ergin kısıtlı çocukların, kişi varlıklarının, mal varlıklarının ve temsili konularında anne veya babanın sahip oldukları hak, yetki ve ödevlerin tamamıdır. Velayet davası, genel olarak velayet kurumunu konu alan davaları ifade etmek için kullanılır. Velayet davasından, velayetin değiştirilmesi davası ve velayetin kaldırılması davası anlaşılır. Makalemizde bahse konu iki davaya ilişkin ayrıntılı açıklamalar mevcut olduğundan, konuyu bu başlık altında incelemeyeceğiz.
Velayet Davası Nasıl Açılır?
Velayet davası, velayetin değiştirilmesini gerektiren olguların varlığı halinde, haklı sebeplerin belirtildiği dava dilekçesiyle birlikte yetkili aile mahkemesine başvurmak suretiyle açılabilir. Velayet davası açmak isteyen kişi görev – yetki sahibi mahkemeye başvurmalıdır. Velayet davasında görevli mahkemenin belirlenmesi içinse 4787 sayılı Kanun’a bakılır. İlgili Kanun gereği velayet davalarına bakmakla görevli mahkeme aile mahkemesidir.
Ayrıca, yine aynı Kanun’un 2’inci maddesinin 2’inci fıkrası gereği, aile mahkemesi bulunmayan yerlerde velayet davasına bakmakla görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Velayet davasında yetkili mahkeme ise davalının davanın açılması esnasındaki yerleşim yeri mahkemesidir. Fakat, burada kesin yetki söz konusu olmadığı için, davacının kendi oturduğu yer mahkemesinde de dava açılabilir.
Velayet Davası Ne Kadar Sürer?
Velayetin değiştirilmesi veya kaldırılması istemiyle açılan davaların, yetkin ve deneyimli bir aile hukuku avukatı marifetiyle takip edilmesi, hatalı veya ihmali işlemler sebebiyle hak ve menfaat kaybı yaşanmasına engel olacağı gibi davanın kısa sürede neticelenmesi adına da doğru bir yaklaşım olacaktır. Bahse konu davalar, mahkemenin iş yükü ve sürece etki eden faktörlerden dolayı farklı sürelerde sonuçlanabilir. Somut olay özelinde dava süresine ilişkin bilgi sahibi olmak için hukuki danışmanlık alınması isabetli olacaktır.
Avukatsız Velayet Davası Ücreti 2023
Velayet davası için mahkeme veznesine yatırılması gereken harç ve giderler yıldan yıla değişmekte olup 2023 yılı için velayet davası özelinde takribi bir miktar ifade etmek gerekirse, dava açmak için 900 – 1000 TL aralığında bir ücret söz konusu olacaktır. Avukatsız da açılabilen ve takip edilebilen velayet davalarında hak, menfaat ve zaman kaybı yaşanmaması için avukat yardımına başvurulması, doğru ve sağlıklı olan yaklaşımdır.
Velayet Davası Dilekçe Örneği
TRABZON ( ). AİLE MAHKEMESİNE
DAVACI: Adı Soyadı (TC Kimlik Numarası) Adres
VEKİLİ: Av. Adı Soyadı, Adres
DAVALI: Adı Soyadı (TC Kimlik Numarası) Adres
KONU: Velayetin değiştirilmesi talepli dava dilekçesidir.
AÇIKLAMALAR:
1-)
2-)
3-)
4-)
5-)
HUKUKİ SEBEPLER: TMK, HMK ve ilgili her türlü mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER: Nüfus kayıt örneği, Trabzon ( ). Aile Mahkemesi’nin …/… Esas Sayılı dosyasının kesinleşmiş kararı, tanık, sosyal inceleme raporu ve ilgili her türlü yasal delil.
SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda arz ve izah olunan sebeplerle, ortak çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafça ödenmesi yönünde karar verilmesini bilvekale arz ve talep ederiz.
Davacı Vekili
Av. Adı Soyadı
İmza
Velayet Davası Nerede Açılır? Görevli ve Yetkili Mahkeme
Velayet davası aile mahkemesinde; aile mahkemesinin kurulmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemesinde açılır. İşbu davada yetkili mahkeme ise davalının dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Velayet davasında kesin olmayan yetki söz konusudur. Bu nedenle, velayet davasında davacının kendi oturduğu yer mahkemesi de yetkili mahkemedir.
Velayetin Değiştirilmesi Davası
Velayetin değiştirilmesi davası basit yargılama usulüne tabidir. Basit yargılama usulünde mahkeme, mümkün olan durumlarda dava taraflarını duruşmaya davet etmeksizin dosya üzerinden karar verebilir. Fakat, velayetin değiştirilmesi davası her ne kadar basit yargılama usulüne tabi olsa da bu tarafların duruşmaya davet edilmeden, dosya üzerinden karar verilebilmesi mümkün değildir. Zira, velayete dair davalar kamu düzenine ilişkindir ve re ‘sen araştırma ilkesi geçerlidir ve davanın kabulü yalnız başına netice doğurmaz.
Velayetin değiştirilmesi davasında yargılama esnasında ortaya çıkan gelişmelerin de dikkate alınması gerekir. Bu nedenle, velayetin değiştirilmesi davasında duruşmalı inceleme ile delil toplanması suretiyle kapsamlı bir araştırma yapılır. Uzman, gerek taraflarla gerekse çocukla görüşür ve raporunu düzenler. Ayrıca, tarafların yaşam alanlarına ilişkin de araştırma yapılır.
Çocuk ayırt etme gücüne ve dolayısıyla görüşlerini ifade etme olgunluğuna sahipse davada çocuğun görüşlerine de başvurulur. Fakat, çocuğun ifade ettiği görül ile üstün menfaati tezat düşerse, çocuğun üstün yararına göre bir değerlendirme yapılır. Bir diğer ifadeyle, başlı başına çocuğun görüşleri esas alınarak velayet düzenlemesi yapılamaz.
Velayetin Değiştirilmesi Davası Şartları
Velayetin değiştirilmesi davası şartlarından kasıt, velayetin değiştirilmesine yol açan olgulardır. Bunlardan bazıları TMK m.183 ve m.324’te belirtilmiştir. Bu olguları sırasıyla açıklayalım:
Anne veya Babanın Başkasıyla Evlenmesi
Velayetin değiştirilmesine neden olan ilk olgu, anne veya babanın bir başkası ile evlilik kurmasıdır. 4721 sayılı Kanun’a göre bu durum kural olarak velayetin kaldırılmasını gerektirmez. Fakat, çocuğun üstün yararı gereği velayet sahibinde değişikliğe gidilebilir. Fakat, özellikle vurgulamak gerekir ki, velayet kendisine verilmiş olan anne ya da babanın tekrar evlenmesi, velayet değişikliği için tek başına yeterli bir olgu değildir. Bir başkasıyla evlenen ve velayet hakkını elinde bulunduran taraf velayetten doğan yükümlülüklerinde ihmale düşerse, velayetin değiştirilmesi gerekir.
Anne veya Babanın Başka Bir Yere Gitmesi
Velayetin değiştirilmesini gerektiren bir başka olgu ise velayet hakkını elinde bulunduran anne ya da babanın bir başka yere gitmesidir. Velayet hakkına sahip olan ve başka bir yere giden anne ya da babanın bu durumu, yani çocuğun bırakılması hali süreklilik arz etmelidir. Uzun bir müddet yurt dışında bulunan ve bu nedenle çocuğunu yanına alamayan babanın bu durumu, bahse konu olguya örnek teşkil eder.
Anne veya Babanın Ölmesi
Velayet hakkını elinde bulunduran annenin ya da babanın vefat etmesi de velayet değişikliğini gerektiren olgulardandır. Fakat, velayet hakkına sahip olan anne ya da babanın yaşamını yitirmesiyle birlikte velayet hakkı kendiliğinden diğer eşe geçmeyecektir. Bu tür bir durumda, hakim tarafından re’ sen ya da talep üzerine velayet değişikliği kararı verilir.
Kişisel İlişki Düzenlemesinin Gereklerini Yerine Getirmeme
Velayet değişikliğine neden olan olgulardan bir diğeri ise velayet hakkına sahip olmayan anne veya baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin daime engellenmesidir.
Sıkça Sorulan Sorular
Velayet Davası Nedir?
Velayet davası; velayet hakkını elinde bulunduran tarafın hak ve yetkilerinin sonlandırılması, çocuğun kişiliğinin ve mallarının korunması ile onun temsili konusundaki hak ve yükümlülüklerin kendisine verilmesiyle talebiyle açılan davadır.
Velayet Davası Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?
Velayet davası süresi, davanın inceleneceği ve karara bağlanacağı mahkemenin iş yüküne ve diğer faktörlere göre farklılık gösterebilir.
Avukatsız Velayet Davası Açılabilir mi?
Hak sahibi, pekala avukatsız da vekalet davası açabilir ve takip edebilir. Ancak, uygulamada birçok örnek göstermektedir ki, avukatsız takip edilen velayet davalarında hak kaybı yaşanma ihtimali kuvvetlidir. Zira, bahse konu dava, hukuk sistematiği içerisindeki yeri itibariyle teknik bir dava olup uzmanlık gerektirir.
Velayet Hakkı Nedir?
Velayet hakkı, küçükler ile bazı ergin çocukların bakımı, korunması ve yetiştirilmesi amacıyla anne ve babaya tanınan haktır.
Geçici Velayet Nedir?
Geçici velayet; boşanma davası devam ederken, çocuğun anne ya da babadan birinin korumasına ve gözetimine geçici olarak bırakılmasıdır.