Tutuklama Nedenleri, Tutuklamaya İtiraz (CMK m.100)
Şüphelinin ya da sanığın kaçmaması ve delillerin korunması amacı ile geçici olarak başvurulan koruma tedbirine tutuklama denir. Tutuklama nedenleri, tutuklamaya itiraz (cmk m.100) kanun kapsamında belirlenmiştir. Soruşturma ya da kovuşturmada tutuklama kararını veren hakimdir, cumhuriyet savcılığının sadece belli şartların gerçekleşmesi halinde yakalama kararı çıkartma yetkisi vardır. Soruşturma aşamasındayken tutuklama kararını sulh ceza hakimliği çıkarırken kovuşturma aşamasında kararı ceza davasının açıldığı mahkeme verir. Somut bir olayda tutuklama nedenleri olsa da adli kontrol kararı alınarak tutuklama tedbirine başvurulmaz.
Tutuklama Nedenleri, Tutuklamaya İtiraz (Cmk M.100) Amacı
Şüpheli ya da sanık hakkında verilen tutuklama kararında iki önemli neden vardır; delillerin korunmasını sağlamak ve sanığın ya da şüphelinin kaçmasını önlemek. Kişinin tavırları tanık, mağdur ya da olayla alakası olan başkaları üzerinde bir tehdit oluşturuyorsa, baskı yapacağı yönünde kuvvetli bir şüphe varsa delilleri korumak adına tutuklama kararı verilir. Belge, beyan ve belirti olmak üzere ceza muhakemesinde üç çeşit delil vardır, kişinin bunları karartma, yok etme ya da değiştirme şekline somut bir davranışı olursa tutuklama kararı verilmesi söz konusudur. Yine kişinin kaçma şüphesine neden olacak tavır ve davranışları varsa ya da bu kuvvetli şüphe somut olgulara dayanıyorsa tutuklama kararı alınır. Ancak somut olgular yoksa sübjektif değerlendirmelere göre tutuklama kararı alınamaz.
Tutuklama Nedenleri, Tutuklamaya İtiraz (Cmk M.100) Hukuki Niteliği
Gözaltı kararı gibi tutuklama kararı da geçici süreliğine alınan bir tedbir kararıdır, ceza ya da infaz değildir. Tutuklama nedenleri, tutuklamaya itiraz (cmk m.100) kanunlar çerçevesinde hukuki niteliğini belirlemiştir. Tutuklamanın geçici olması, tutuklamanın kişiselliği, tutuklamanın görünüşte haklı olması ile tutuklamanın orantılı ve ölçülü olması tutuklama kararının hukuki niteliğidir. Tutuklama süreci geçicidir, nedenlerin ortadan kalkmasıyla kararda kaldırılır.
Tutuklama Nedenleri, Tutuklamaya İtiraz (Cmk M.100) İnfaz Değildir
Türk ceza kanununda suç ve cezada şahsilik ilkesi vardır, ceza muhakemesi hukukunda bu durum şüpheli ya da sanık olmayan kişiler hakkında tutuklama tedbirinin alınamayacağını ortaya koyar. Tutuklanan kişinin yakınlarının yargı organları tarafından rahatsız edilmesi hukuk devleti ilkesine aykırı bir durumdur. Tutuklama sadece delillerin korunması ve kişinin kaçma ihtimaline karşı alınan bir tedbir kararıdır bu amacın dışında bir cezanın infazı değildir. Bu nedenle tutuklamanın bir ceza aracı gibi kullanılması kanunen uygun bir durum değildir. Tutuklama nedenleri, tutuklamaya itiraz (cmk m.100) tutuklama kararının verilmemesi halinde ya da gecikesi durumunda zarar görüleceğine dair bir görünümün oluşması da hukuki nitelik arasındadır.
Tali Ceza Davası Yargılaması
Tutukluluktaki, orantı ile ölçü konusu ise kişi özgürlüğünü kısıtlayan koruma tedbirine belirli bir gereklilik ve ağırlık sırasına başvurmayı ifade eder. Sanığın ya da şüphelinin durumuna göre alınması gereken tedbir belirlenmeli bu sadece tutuklama tedbiri olmamalıdır. Tali ceza davası yargılaması olarak görülen tutuklama kararının verilip verilemeyeceği kararının yargılaması aşamasında kişiye verilen bazı temel haklar vardır. En temel hak müdafaa edilme hakkıdır, şüpheli ya da sanık hukuki yardım talebi hakkından yararlanmak isteyebilir.
En Temel Hak Müdafaa Edilme Hakkıdır
Avukat tutuklama kararı öncesinde ya da tutuklama kararının ardından sanık ya da şüphelinin adil yargılanma çerçevesinde savunma ve müdafaa hakkını en iyi şeklide kullanmasında katkıda bulunur. Şüpheli kendi belirlediği avukattan yardım talebinde bulunabilir ancak bir avukattan yardım alamayacak durumda ise o halde ceza muhakemeleri kanununa göre kendisine baro tarafından bir avukat tayin edilir. Bu durumda kişiye ifade ve sorgusundan önce bir avukatın verileceği bilgisi iletilmelidir. Tutuklama nedenleri, tutuklamaya itiraz (cmk m.100) kapsamında şüphelinin temel hakları arasında susma hakkı da yer alır.
Susma Hakkı Evrensel Bir Haktır
Susma hakkı aynı zamanda evrensel bir haktır, kişiye bu hakkının olduğu ifade ya da sorgulama öncesinde kendisine hatırlatılmalıdır. Ayrıca kişi kendi lehine delillerin toplanması talebinde de bulunabilir. Kişiye lehine delil toplama hakkı olduğu konusu da yine tutuklama sorgusundan önce bildirilmeli. Bir hukuk devletinde herkesin savunma hakkı vardır, kişinin hakkındaki aleyhte delilleri çürütmek ya da lehine olan delilleri sunmak kadar doğal bir hakkını kullanması gerektiği kişiye kesinlikle iletilmelidir. Tutuklama nedenleri, tutuklamaya itiraz (cmk m.100) kanun yoluna gidilir, bu şüpheli ya da sanığa tanınmış en önemli haktır. Ceza muhakemeleri kanunu tutuklama kararına yapılacak itiraz için 7 gün süre vermektedir. Yakalama kararında itiraz süresi yoktur ancak yakalama emri üzerine tutuklanan kişinin ancak tutukluluk halinin gerçekleşmesinden itibaren 7 gün itiraz hakkı vardır.
İtirazda İlk Hak Sahibi Sanık Ya Da Şüphelidir
Tutuklama kararına yapılacak itirazda ilk hak sahibi sanık ya da şüphelidir, onun dışında kişinin avukatı, yasal temsilcisi ya da eşi de tutuklama kararına itiraz hakkına sahiptir. Karara itiraz bir dilekçe ile birlikte tutuklama kararı veren mahkemeye yapılır, yapılan itiraz sonrası mahkeme kendi kararını 3 gün içinde değiştirmez tutukluluğun devamı kanısına varırsa üç gün sonunda itirazı incelemeye yetkili makama gönderir. Soruşturma aşamasında alınan tutukluluk kararı süresi ağır ceza mahkemesi görevine girmeyen konularda altı ay, ağır ceza mahkemesi görevlerine giren konularda ise bir yılı geçemez. Ancak terörle mücadele kanunun kapsamındaki suçlar ile toplu işlenen suçlarda süre bir yıl altı aya kadar uzar hatta buna ek olarak altı aylık bir uzama süresi de olur.
Tutukluluk Süreleri
Asliye ceza mahkemesinin yargı yetkisinde olan suçlarda ise tutukluluk süresi en fazla bir yıldır ancak zorunlu hallerde altı ay daha uzayabilir. Ağır ceza mahkemesi yargılamasındaki suçlarda ve müebbet ya da on yıldan daha fazla hapis cezası gerektiren suçlarda tutukluluk süresi 2 yıldır. Ancak uzatma süresi ile birlikte tanınan süre üç yılı geçebilir bu durumda kişinin tutukluluk süresinin toplamı beş yılı bulabilir. Terörle mücadele kanunu kapsamında uygulanan tutukluluk kararında ise süre 7 yılı geçemez.
Tutuklama Kararı Verilemeyen Suçlar
Tüm bu suçlarda suçun işlendiğinde kişi on beş yaşından küçükse yarı oranda, on sekiz yaşını doldurmadıysa dörtte üç oranında uygulanmaktadır. Tutuklama nedenleri, tutuklamaya itiraz (cmk m.100) sürelerinde uygulama için tutukluluk nedeninin olması aranır, tutukluluk nedeni olmaması halinde kişi derhal tahliye edilir. Uygulamada kişinin gıyabında alınan tutuklama kararına itiraz hakkı vardır ve bu hakkı ceza kanunu itiraz kanun yolunun genel ilkeleri doğrultusunda kullanır. Ceza muhakemeleri kanununa göre adli para cezası gerektiren suçlarda, 2 yıldan daha az ceza verilmesini gerektiren suçlarda tutuklama kararı verilemez.
Tutuklama Gerektiren Suçlar
Kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması halinde ceza muhakemeleri kanununa göre aşağıda yer alan katalog suçlar tutuklama nedeni olarak kabul edilir.
- İnsanlığa karşı işlenen suçlar ya da soykırım
- Kasten adam öldürme suçu
- Silahla kasten yaralama
- İşkence
- Cinsel saldırı
- Çocuğa cinsel istismar
- Hırsızlık, gasp, uyuşturucu suçları
- Suç örgütü kurma
- Devletin güvenliğine karşılık işlenen suçlar
- Silah kaçakçılığı
- Orman kanununa aykırı suçlar
- Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet.